Lisân-ı hâlLisanı şirinler kalem kaviler Aşığı deviren yara değil mi? Feraset erbâbı gönlü seviler Güzelin gözleri çıra değil mi? Evde ocaklara ateş düşüren Yoksul sofrasında kahır pişiren İlmi cahillerde yolu şaşıran Ağaçtan yapılan para değil mi? Ata yadigârı aşkla ünlenen Obadan obaya öyle şenlenen Ağa cinliğiyle yanlış yönlenen Doğruyu anlatan töre değil mi? Medyanın halleri ayrı bir çile Ahlâk bozmak için geliyor dile Sanki bazıları gavura köle Bunlar çamur akan dere değil mi? Her darbe ülkeye veriyor yara Yapanlar yükünü tutar kazara Gün gelir ipliği düşer pazara Mahkemeye gelir sıra değil mi? Darbe isimleri sanki bulmaca Destekçi parti var baro ve loca Hazine uçunca gidiyor güce Kalkınma batıyor yere değil mi? Politika denen ne biçim afet Sevdikleri yalnız nefse ziyafet Her şeye hayırcı bir muhalefet Küfünü bal sanan püre değil mi? Birlik yara aldı hep kısım kısım Güçsüzler suçlandı güçlüler masum Bir çoban vardı ki millete hasım Ensesi mandadan iri değil mi? Hem kel hem foduldur yabana maşa Birde yeğeni var insanmış hâşâ Gece kucağına Azrail düşe Kabirde verilmez süre değil mi? Mecnun’u çöllerde hâl ile yakan Bülbülün gözünde kan olup akan Misk-ü amber gibi rayihâ kokan Vuslat yollarında sıra değil mi? Mevla yaz dedikçe kalemim yazar Hakk aman vermezse çaresiz nazâr Dost dosta dost ise olur mu bizâr Yollarımız çıkar Bir’e değil mi? Makberî’den olmaz elbette hatip Söylenen her sözü yazıyor katip Fıtrattan habersiz biçâre edip Her günün gecesi kara değil mi? .......Makberî…05/04/2012…19:15…İst |
HAKKA VARAN KUL GERİ GELMEZMİŞ.
YUSUFA ZINDANI ZÜLEYHA VERMİŞ.
EN HAYIRLI MİRAS EDEP DEĞİL Mİ.
........................O kadar güzel mısralar okudumki keyifle aklıma ilk geleni yazdım şahane akışa kapıldım yüreyine gönlüne uzunca hayırlı ömür dileklerimle kutluyorum kalemini ve sayfadan ayrılmak istememezcesini zorluyorum kendimi lakin kalmakda zor saygılarla selamlar...yüreyin esen kalsın...