6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
873
Okunma
Kasırgalaşan hasret
Mor menekşeleri kökünden koparırken
Sefil hücremde kanlı urganlara aldırmadan
Dilimde salavat-ı şerife
Gidenlerden kalma tespihle
Emektar seccademde
Şafak beklediğim günler gelir aklıma
Hıçkıran güz yaprağı düşler
deniz mavisi hayallerin sonu karanlık
Duran sadece zamandır
Eskimeyen takvim yapraklarında
Nehirler küheylan edasıyla haykırır
Belleğimde tutuklu kalır anılar
Hatırlanmayı beklerken
Gecenin eczanesiz kaldırımlarında
Azan deli bir sancıdır yokluğun
Ruhumun derinlerinde yer bulamayan.
Acılardan soğuyan ellerim
İmkânsız dönüşünün hayaliyle ısınacak
Kelimeler yorgun düşer anlatamaz
Oysa kirpiğinde ıslanan gül gözlerin
O kadar çok şey anlatır ki
Savaşın ortasında kalmış bir kız çocuğunun
Resimdeki nemli gözlerine daldım
Ağlıyordu özlenen barış bakışlarında
terkedilişlerin arifesinde kurşunlanan umuttur
Yıldızları kayan
Hüseyin Özbay