Perizerlik Aynanda Sözlerim Taranır Safure
hayrettin taylan
papatyalar aşka gelinlik rengi aşılırken ... —yerini almıştı yarin imgesel gölgesi öpüyordu dizelerimde hoşluğum yazılıyordu zaaflar zarfın içinde yazılmamışa yazgı kendi ateşinde yanan yapay tanrılar gibi tutkunun mecrasından korkunun meçhulüne adıldık zaman yok zaman kayması, kaymağıyla sürülüyordu cümlemizin cemaline tedirgindi bilinçaltı yarın yarin rüyası görülmeyebilir diye devrik bir hüzün tutuşuyordu gelmekle hiç gelmemek arasında gelgitin tini kimdi? kimdi bu kimliği aşka yırtan kimdi bu aşkı kimliğe şiirleştiren gülüşüyor sürekliliğin kozmosları sevi magmamda cilveleşiyor gerçeğin özleri ruhsal ummanımda uğultunun iç eli açıyor meramlarımın kapısının sözlerinde …: kim bu kimin içindeki kim? -ne kaldı arkamızda biz nedenleri eğerken şimdi hangi sorunun sonunda işaretsiz seveceğiz hangi gölgesi olmayan gerçeğin aynasında taranacağız yüreğim senin içinde bir içi okyanus sunarken şimdi bu sevdanın papatyasını kim dalgalara alıştıracak şimdi ne zaman ıslanacak seviler aşk- alanın dilinde yılmaz bir sonsuzluğun en sonunda gözlerim aşk renginde seni istifledim ömrümün en sonuna, gelinlik kendi şarkısını okurken safure |
kım ekecek sevgılerı mavı gok yuzune
kutlarım dost kalem saygımla