Erhan Çamurcu;

Mecit Bey merhaba efendim. Toplumsal duyarlılığı olan, içinden geçtiği zamanın tanığı olan sanatçılar daha kalıcı eserler verir sanıyorum. Hiçbir sanatçı etrafında yaşananlara kayıtsız kalmamalı. Bir gazete muhabiri kadar gerçekle bire bir ilişki kurması ya da televizyon yorumcusu kadar açık anlaşılır bir izahat yapması beklenemez elbette; ama ortaya koyduğu eserde toplumun vicdanı kendine yer bulmalı. Şiiriniz bu açıdan İzzet Hocamızın da belirttiği üzere gayet isabetli olmuş.
Şiirinizde şekil ve ahenk itibariyle dokunulacak pek bir şey yok. Belki söyleyiş itibariyle bazı dokunuşlar düşünülebilir.
"Açın yumrukları" ifadesi yerine "İndirin yumrukları" şeklinde bir söyleyiş düşünülebilir sanıyorum.
"Herkes cevap arasa" yerine "Herkes çözüm arasa" ifadesi daha iyi olabilir.
Yine
"Bağımsızlık gücü" yerine "devletinin gücü" şeklinde bir söyleyiş düşünülebilir. Şiirinize dair tasarruf elbette size ait. Bu haliyle de gayet başarılı ve hoş bir şiir. Tekrar tebrik ederim. Nice güzel şiirinizde görüşmek ümidiyle. Hürmetler efendim.

Mesut Duran;

Mecit Bey merhaba. Şiirlerinizi ilgiyle ve beğeniyle takip ediyorum. Sanatçı - toplum arasındaki ilişkiyi tanımlarla ortaya koymaktansa böyle bir şiirle izah etmek çok daha isabetli. Sanatçı sanatını icra ederken içinde yaşadığı topluma karşı duyarlılığını da ortaya koyarsa Erhan Hocam’ın da ifade ettiği üzere kalıcılığı sağlamak adına önemli bir unsuru yakalamış oluyor. Şiiriniz de bu noktada önemli.
Yer yer didaktik zaman zaman yergisel üslubun dikkat çektiği şiiriniz şekil özellikleri bakımından da oldukça etkili. Hece ve durakların başarılı kullanımı, kafiyelerin kolaycılığa kaçmadan nitelikli seçilmesi, ritim unsurları yerli yerinde olmuş.
Anlam bütünlüğü şiir boyunca korunmuş. Gerek dizelerin dörtlük içindeki bağı gerekse dörtlüklerin birbirleriyle olan bağı güzel kurulmuş. Milli birlik bilincinin oldukça güzel yansıtıldığı şiiriniz için tebrik ediyor esenlikler diliyorum.

İzzet Irmak;

Değerli Mecit Aktürk, yine çok güzel ve çok anlamlı bir şiirinizle beraberiz. Hemen her şiirinizde benim de hassas damarlarımdan birine basıyorsunuz.
Şiiriniz şekil, anlam bütünlüğü ve ahenk yönünden gayet başarılı olmuş. O açıdan değerlendirmekten ziyade şiirinizle ortak duyguları paylaşmaktan ötürü bir iki kelam eylemek isterim:
“Oğlum, dünyada iki millet var: biri millet-i İbrahim diğeri ise millet-i Nemrut.” derdi dedem
İşte 15 Temmuz gecesi yaşananlar; Millet-i Nemrut’un saldırılarına karşı direnen Millet-i İbrahim’in zafer hikâyesidir.
Nemrut’un kırk yılda biriktirdiği ateş nasıl yakmadıysa İbrahim’i; kırk yıl boyunca içimize sinsice yuvalanan hainlerin, kırk yıl boyunca biriktirdikleri ateş de yakmadı Millet-i İbrahim’i.
15 Temmuz gecesi, ümmetin ve mazlumların umudu haline gelen Türkiye’nin yükselişine uzun süredir vurulan darbelerin sonuncusu vurulmak istenmiş ama bütün plan ve güç üstünlüğüne rağmen yaktıkları ateş dönüp kendilerini yakmıştır.
Evet hain çok bu topraklarda ama kahraman daha da çoktur Allah’ın izniyle…
Güzel şiirleriniz için teşekkür ederim. Selam ve dua ile…

* Şiirdiller AKADEMİSİ ve Şiirdiller LOBİ Atölyesi *

Üzdük birbirimizi diyerek "şucu-bucu"
Ayan beyan ortada acıklı ahvalimiz
Benliğimizden geçtik söz verdik ettik rücu
Şimdi yürek dağlıyor hal-i pür-melalimiz

Oysa "büyük devlettik"; "asil milletiz" güya
Nerden nasıl türedi bunca hain, eşkiya?
Kaldıysa şayet hâlâ zerre miktarı haya
İndirin yumrukları; dostça değsin elimiz

Kanadıkça yarası Temmuz’un onbeşinin
Harlayanı çok olur kargaşa ateşinin
Kuyusunu eşmekten kardeşi kardeşinin
Tuzakları bozmaya kalmıyor mecâlimiz

Tefrika kök salınca bir toplumun içine
Halel gelir günbegün devletinin gücüne
Herkes çözüm arasa zaafına, suçuna
Serap olmaktan çıkar kardeşlik hayalimiz

Deme sakın "hatam yok, cümle cahil ben zeki
Baştan sona haklıyım, haksız olan öteki!"
Hiç barışa, dostluğa bir şans verdin mi peki?
Düşün, neden hüzünlü yıldızla hilalimiz!

Gelin verdik göklere uğrunda tuttuk nöbet
Gaye arzı endamla salınsın ilelebet
Yapılan her hatanın bir bedeli var elbet
Söz konusu istiklâl; evlâd-ü iyalimiz!

Az mı çektik yıllarca fitne-fücur, nifaktan
Az mı bir iz aradık zindanlarda şafaktan
Aklın yolu geçerken hayırda ittifaktan
Şerde karar kılarsak büyüktür vebalimiz.

Mecit Aktürk