Gecelerden Sövgüler Kalır Geriye
Uykusuz gecelerimin arasın da dinlediğim şarkıların,
Bana tesellisi vermesini beklemiyordum.. Şarabın verdiği kırmızılıktan olsa gerek aşk daha çok sarhoş ediciydi, Nikotinleşmiş duygularımın verdiği sersemlik gözlerimden akan uyku ile daha anlaşılır dildeydi. Umarsızlığına ayırdığım tam teşekküllü kalbimin sövgüleri; İçilir halde olması bir gidişin daha biletiydi ! Hey yavrum hey ! Ayrılığın acısından öpeyim, Gelmeyenlerin anası avradı olan yokluğunun gece vardiyasını seveyim ! Özlemine yenildiğim bir senin; Kalbine soktuğumun mikrobiksel kalıntısına iç geçiren piç kalbime tükürüyüm.. Kök saldığımın dünyasında dışı marjinal içi feminist insanlara harcadığım; Zamanın onda biri kadar değeri olmayan yılların boşluğuna denk geldiğim, Medyatik acılarına öleyim ! Bırak seni seviyorumları;bir hayat kadınının işi bitirmesiyle eş değer iken Asrın hatasını yapan zihnimin hücre sayısına bölünen sensizliğin içindeyim. Bilmem kaçıncı iskambil kağıtlarıyla bakılan fallara seni diledim.. Falan filan büyülerin arasında kızıl dereli gelenekleriyle,seni tanrıdan isteyip Beklediğimi bile unutmuşken kalkıp da bana ayrılıkla acının birleşimini anlatan, Şiir kitaplarına delirdiğim günler olması beni kabuk değiştiren yılanın haline bürüyordu ! Örselenmiş,köz bir kaç anı dışın da elim de kalan o sevmediğim şehrin gürültüsü ,hiç alışamadığım soğukluk avucumun sıcağında erirken, Bir kez daha sevmeliydi insan bir kez daha ! Afrika’nın ekmek ihtiyacını karşılayacak bir kalbin sevgisini de yaşamalıydı kanaatim. Çoğu kez bir öpücüğün etkisindeydi ruhumun sensizlikle sınavında ki, Akla hayale sığmayan kalbimin ritimleri. Sevmek hiç bu kadar faşist olmamıştı. ELif YıLmaz |