Kalan İki Cuma Selası
Siyah dünyanın beyaz güzeline…
Ferahlatan bir havanın Boğucu yalnızlığından yazıyorum… Kelimeler boğazımda düğüm sanki Son nefes gibi dökülüyorlar beyaz kağıdıma… Bir daha döner mi dünyam bilinmez… Küçük kıyametim olacak gidişin Büyüğüne nispet yapar gibi… Aklımın dağları yerle bir olacak Gönlümün okyanusları kaynayacak… Ömür bir ağacın gölgesi Ve biz o gölgeye sığdırdık sevdamızı Kimi zaman çiçekler yağdı üzerimize Kimi zaman bir dal parçası sakındırdı bizi… Şimdi; Hasrete döküldü yapraklar, Gidişine kırıldı dal… Şimdilik sadece kurumuş ağacımız ve biz varız… Peki ya sonra? Kızıl bir kıyamet ve uçsuz bucaksız bir çöl… Kalan iki cuma selası kadar kıyamet Yedi gün, yedi ömür Her gece bir son nefes… Yalnızlığı çağıracak ilk sur Ve üflenmek üzere… Şimdilik sadece sen ve ben varız… Peki ya sonra? Kızıl bir kıyamet ve yalnızlık… İsmail ALTIN |