TEMİZ BİR HÜRRİYET
Örselenmiş kelimelerin gizli uşağıyım
Perdelerim çekilirken gecenin karanlığına Geçmiş zaman alın boşluklarımı dolduruyor. Susuz ümitler yeşeriyor sonbaharlarda Saçlarımda yırtıcı bir rüzgâr deliyor başımı Korkunç gölgeler dolanmış etrafımda Ellerim son kez aldanıyor tırnaklarıma Ökçeli ayakkabılar dolanıyor yüreğimde Acıyor, susup kalıyor şiir Yanı başımda sayıklıyor geçmişini hayallerim Temiz bir hürriyet edasıyla yanıyor bakışlarım Derin deniz soğuğunda cesaretim. Koy verip gidiyor insan Kirpiklerimde oynaşıyor yakamoz Yürüyen bilekler kanıyor sokaklarda. Ayyaşlar naralar atıyor serkeş hayatlarda Bulut bulut özlem yürüyor baharda Yankı oluştururken sevdam dilimden koptu sözcükler Kayıp gitti düş düşünden Yok olası labirentler coştukça karamsarlığıma Seni soyutlayan yürekler sayar geçmişi. Dertler büyür yakınlaştıkça hayallere Gerçek bir yaşam hayal eder insan zaman zaman Şiir yüreklerimizde büyür kitaplarımızla Gazetelere yansır makalenin izdüşümleri İnkâr etse de şiirler dizelerini O hiç beklemediğimiz ezgi gelir kulaklarımıza Sevginin camları kırılır bazen Ne denli istesekte bir araya toplanamaz Acı bir oyundur bu âşık için. Ellerden uzaklaşır gözler Duyular refleksini kaybederken alacakaranlıkta Renkleri düşer hayatların Çocukluğumuzda sahilde kurduğumuz kumdan kaleler gibi yıkılır yaşama coşkusu Aynalarda unutulur bakışlar Huzur bulduğumuz o ses gelmese de artık kulaklarımıza Umudu yitirmeden uzanırız çayırlara Belki bir gün resmini çizeriz sevincin Yok oluşun notasını buluruz geçmişimizin Emekleyerek çıktığımız bu hayat yokuşuna Koşarak ilerleyemiyoruzdur artık Çok geç olmadan Umudu tökezlememek için yakarız ormanlarımızı dağ taş. Ezgiler tomurcuk sırasındaysa da Akar avuçlarımızdan saydığımız inciler Yolu olmayan ovalar üşütür bedenimizi. Dertler olgunlaştırır kalemimizi Sorunsuz yaşanır heceler Temiz bir hürriyet edasıyla coşarken tümceler. 16 ŞUBAT 2012 ÖMER ARDALI |
SİZE HAS BİR ŞİİRDİ...