SON TÜRBEDARIN SON SÖZÜ(Gülce-Buluşma)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirin öyküsü :
www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=95016 ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER-(11) :Nişancı Mehmet Paşa(Nişanî) Edebiyatdefteri.com da makaleler arasındadır.
İstanbul Kumkapı’da Nişancı cami
Cami yanında bir türbe Asırların gürültüsü sessizliğin elbisesi olmuş Pencere kenarında benimle, Gerisini varın siz düşünün… Bir hokka, bir divit ve bir parşömen Fermanı tuğrasız kan kırmızı sözcüklerin içindesin yine sen Alevsin benden kopan Kendini gözyaşıyla söndüren alev Kahverenginin sürüngen ve yapışkan nefesi Ahşap ışıltısında Besmele çekende Sen çıkar gelirsin biliyorum Gez, göz, arpacık diyerek… Şamdanların uğultusunda kekemeliğim Azrailin son ıslığında kimliğim Bırakma ellerimi sakın ha bırakma! Ateş sarmaşıklarla donansın cismim Takunya sesine düşen Gülümseyen gül olsun resmim… Avizeler avizeler şamdanlar ve buhurdanlar Işığın dilinden ışık olan ışık, bel ki anlar Elifin yüzünden gelir; akar gelir durmaksızın Elsiz ayaksız gözyaşı, ……………….Boynu bükük mumdur canlar… Kumkapıdan bir İstanbul’dur geçer Saçları darmadağın.. Bir İstanbul’dur mis gibi zambak kokar Dualanmış dudağın. Ulubatlı sancağıdır özgürlüğümün burçlarına İstanbul olup dikilmelerin. Son türbedarını unutma, unutma benim Hani nerde İstanbul çizen Ellerinde ellerim…? Çırayım, çıradan çıra, yak tutuştur şiirinle Çakmadan kibritini bir kerecik beni dinle Kovan yağmalatmış Yunus, sen ise kendi evini Tarumardır evim barkım …………………Bunca sene derdin ile… Mustafa CEYLAN 17.03.2012 :00:30 |