tuz serinliğiah ki bilsem… hangi gecenin düşüyüm ….rengim sessizce sarmalayacak usunu… delik deşik ağlar dolanmışken uykuna.. deniz izi zamanda… gözyaşının ötelediği tuz tanesi karışmak denize ve sana…yaşamak tülünü sermiş sularda… yüz yıllık amfora ıssızlığında… yüzün uzak diyarlara dönük. yüzün içimde nil yüzüm uzak..içim nehir sakin debisiz... ince bir çizgi haritada…körlemesine parmak basılan kör bir nokta yorgun nefesin omuzlarımda kelebek hafifliği ...uzak deniz sakinliği, pulsuz balık kayganlığı... yakamoz sürgünü sevda gecede gün gün de yıldız misali... imge’de kaldı en son gülüşün içim... gökkuşağından geçme hali siyahinin…seyrüseferi kum izlerinde dümensiz bir geminin gök deniz yer mavi…bizimkisi kendinden geçme hali… çoklukların yokluğunda…sevda gözlü çocuklarla yakmak güneşi… sol’un nar hali…aşkın.. devrim hali…ateşini körüklediğim saçlarımı rüzgarlara verdim…isyanımı dalga dalga sulara…içim dışım tuz serinliği… nevin koçoğlu |