Kırmızı Üzüm/ gün karası doldurdu saki kadehlere ıslak bir veda sonrası / korkuyorum penceremi açsam sensizlik dolacak içeri kapatsam uzak takvimlerin gölgesi kırmızı üzüm hüzün olup akıyor dudaklarımdan hiç bir anı unutulmayan yokluğunun kanatan kavrukluğunda yüreğim denizin koynunda uyuyan yorgun martı kulağım paydos zilinde bilmem kaçıncı vardiyası sensizliğimin Seni sormak zor ak bir albatrosa kanat çırpan her canlıya sularda uyuyan aya sormak zor güneşi yutan ufuğa seni sormak çok zor çok denizde bir parça dala ağda titreyen balığa aşüfte dalgalara sormak zor sarılıp yalnızlığıma mültecisi iken battaniye gölgesinin bir bardak çayın buğusunda kokunu hissetmek ve seni özlemek zor ama en güzel şey sevdiğim / Kerbela da kavrulurken ten kırbamdaki bir yudum su sen içmeye kıyamadığım / Nevin Koçoğlu |
içmekten imtina ile
susuzluktan ölsemde
içemem sevdiğimi
ne güzel..