El-Bâis
Gönderen, sebep olan ve de icap ettiren,
Şeyleri yönlendirip, harekete geçiren. Sürekli değiştiren, başka haller yaratan, Yokluklardan varlığa, sonra berzaha atan. Sonra berzahtan alıp, haşre değin gönderen, Âlemlerle beşere, hikmetlerle yön veren, Peygamber gönderendir, “Bâis” özel manada, “Hiçbir kulum kalmasın” diye nefsi “hava”da. Ümmetin peygamberlerle olan tek ilgisi, Tevhit ile açılan “Sünnetullah” bilgisi. Her şeyin oluşunu, düzenini öğreten, Vahinin muhatabı, manayı genişleten. Elbette daha öce, insana ruh üflendi, Dolaysı ile de, hilafeti yükledi. İlk anda temizdi, üflenen ruh mahalli, O yeri kirletince, çoğunluklu ahali. Resuller göndermiş ki yeniden arınalar, Hakkın sağlam ipine, sıkıca sarılalar. Gerçi aralarında olsa da farklılıklar, Resuller ve veliler, en temiz yaratıklar. Sebepleri görmeyen, bütün gözler âmâda, Kör olan karanlıkta, benlik denen davada. Görmeme inadında, mühür basılmış göze, Birde kulak sağırsa, ne gerek özlü söze? Sebepler halkasında, müsebbibi görene, Hayranlıklar dolmaz mı? Bu örgüyü örene. Tasarımı yapan o, her nesne icap eder, Başlangıcı belirsiz, sonsuza sürüp gider. Hükme konu değildir, hüküm verendir Allah, İki cihan cümleyi, nurlandırır inşallah. 25.02.2012…Mustafa Yaralı |