Veronika ölmek istiyor“Salya sümük gece teninde, Saçlarını sarıyor bir kadın, Salyangoz kavanozuna, Titreyerek…” Kuzum; Kilise izin vermez Bekâreti bozuk düzende Avuçların terli biliyorum Günah keçileri bekler Ellerinde kızıla boyalı Çarşaflar… Ve… Yüreğe yırtılan çanlar İzbe kaldırımların günü Şimdi yine kadın düşecek Tökezleyerek zamana… Fare suratlı gölgeler Veronika gül suyunda Aşk kilise de yıkanır Melek yüzlü sarnıçlar Gözyaşı akıtır durmadan “Yüreğine şiir değmiş Kuşlar gibi çırpınıyor Veronika…” Söz vermiş aşklara inat Bıçak kesiği düşleriyle Kader denilen savaşın Hurçlarına dikiyor Namus bayrağını… Çocuklar; Bir şekere kanmıyor artık Ellerinin kirinde yükseliyor Umuda yelkenli gemiler Kuma çiziliyor kadersiz Şizofren bir yalnızlığa Jilet atıyor Veronika Avurt dolusu öfkelere Sitem yazıyor sonunda “Kent dolusu kalabalık Görmüyorlar serçelerin Ölüm şarkısını…” Birazdan… Bir gölge eksiliyor düzleminden hayatın Slovenya sırtlarından bilinmezlere… |
Görmüyorlar serçelerin
Ölüm şarkısını…”
Birazdan…
Bir gölge eksiliyor düzleminden hayatın
Slovenya sırtlarından bilinmezlere…
gönül bilinmezlerin peşinde gizeme davette akmış kutlar sevgiler sunarım...