Aurası bağlanmış kadınlar“Şizofren yalnızlıkların dilaltı hapıdır Zamandır aurasız gecelere soyunan Namus karası kadınlarla…” I. Gül kurusu eteğinde Hazana süsleniyor Çarpık bacaklarında Gümüş-i halhal izi Geceye kanaviçe işler Ayıplı yerler örtülsün diye Falına süslenen Çeribaşları Algın yalnızlıklar duvarında Rembediko tokatlar… II. Dili süslense aynanın Endamında çömez izler Al basması morumsu badireler Kaçıncı eşik tepmeleri yüreğe Kırılan gurur endazeleri Sızılayan mektuplar yarım Sabaha uyanır mı bilmem Anne yarısı… III. Doğurgan çıraların Tekmesi bu ırgatta sancılanır İğde ağacını dişler tütsü diye Yarımsız zamanları döller Mayıs kokan ahırlarda Yamalı yeldirmenin Uçlarını kundaklar Gözağrısına… IV. Söze bağlanışların Kaçıncı aldanışı bu Anaerkil zamanların Ataerkil sömürüleri Bedeli nedir önenişlerin Ölüm kaç arşın pazen Teyelli dikişlere… V. Ketum yazgıların dil aşinalıkları Kırılmasa gövdesinden bir fidan Dallarına gül hatmisi goncalar Ve ipek saçları duvaklansa Sevda yüklü turnalara Ağıtsız günlere Uğurlansa… İnsan olmak sadece kalıpla olmaz Kocaman da yürek lazım kimine İmana gelsin diye… Bilmez misin? Aurasız gençliğe bağlanıyor kadın Çocuksu yanlarıyla… |