El-Muiz
İzzet ve ikram edip, aziz, şerif eyleyen,
Kavlince ağırlayıp, marifetle söyleyen. Bu manada Muiz’in varlara yetmesidir, Aziz’in âlemlere, sirayet etmesidir. Hakkın kudretiyle, zuhur eden nedim’se, Övülen izzet ile gururlanır o kimse. Nefsin hakikatini, bilip anlamak izzet, Gururla kibirlenmek, ululanmaksa zillet. Kişiye, mutluluklar verirse hidayetten, Şakilik veriyorsa, bu halde dalaletten. Bir kul güzel huyları ve de hakikatleri, Anlar ve anlatırsa, Hak’ladır vakitleri. Hakka muhalefeti, isyanı kaldırırlar, Emir ve yasaklardan, ibretler aldırırlar. Böylelikle el-Muiz isminden pay alırlar, Hak katında izzetle, şereflenip kalırlar. Zemmedilen gururun, kibirin sahibiyse, Firavunca perdeli, olmaktır nasibiyse. Allah için bunlardan, daha zelili yoktur, Sayıları Musa’dan, binler kat daha çoktur. Kullar beşeriliğinden, arındırsa nefsini, Benliğinden kurtulur, Allah kaplar kendini. Muvahhide böyledir, onun izzet ikramı, Rabbim cümlemize, lütfetsin bu ihsanı. 17.02.2012…Mustafa Yaralı |