HAYAT SENİ OYUNDAN ÇIKARIR, SEN HAYATI DEĞİL
Hayat öyle bir orospu kimlik taşır ki üzerinde yapmadığını bırakmaz..
Sana; Oyun içinde oyun oynar. Bir figüran bile olamazsın. Yattığın yatağı yadırgarsın, gördüğün rüyayı, aldığın nefesi gördüğün gzellikleri bile yadırgarsınBir bebeğin elinden elma şekerinin alındığı an gibi, bir köşeye çekilip uluorta ağlarsın. "Hayat bu" Diyemiyorsun işte.. Siktir git! Defol git! Sen onu oyundan atamıyorsun. Hayatın seni oyundan atmasını bekleyeceksin.Beklemek..Beklemek..beklemek.. Birde bakmışsın ki zamanı geldiğinde; Oyun bitmiş-Oyun bozulmuş Minarenin birinden, senin adına verilen bir selâ dostlarını perişan edecek endişelendirecek! Hayat yüzüne taktığı maskesini çoktan bir kenara fırlatmış Ruhunu terk eden bedenin yıkanıp ak pak olduktan sonra, pamuklar dolacak boş kalan çukurlarına. Bir Cami bahçesinin musalla taşında yerini alıvermişsin ilk yolcuğun çoktan başlamış olacak Saf tutacak seni sevenler. Bir tabut içinde, boyu boyuna kesilmiş bir kefen, çenen çekilmiş vaziyette namazın bitmesini bekleyeceksin "Nasıl bilirdiniz" diye sorulduğunda; Dostların, sana hüsn-ü şehadet de bulacaklar ve diyeceksin ki! işte; "Hüsn-ü hatime" (Güzel son) Çevrende birçok ıslak göz ve herkes ayakta hazır! Seni ikinci yolculuğuna çıkarmak için bekliyor. Bitmiştir artık oyun Kefenin boyuna biçilmiş Tabutun uzun gelir kısaysa boyun. Herkes tabutun dört ucundan tutmak için çabalayacak. İkinci yolculuğun başladığında; Dualarla uğurlanacaksın. Son yolculuğa gelindiğinde, toprak sana çoktan kucak açmış olacak..Tabuttan indirileceksin başının ve ayaklarının kefen bağı açılacak,üzerine tahtalar döşenecek. Artık, yeni evin burası! "Hayat seni oyundan çıkarır sen hayatı değil!" İsmail MANCAR |