“Harcırahı bozuk bir makamın son peşrevinde
Gidişler geceye üryan ve kimsesiz…”


Gönül çalma kapılarımı;
Aptestsiz bir sabahın şafakları
Kırık avuntulara sığınıyorum
Serçe kanatlarımda ilk gece
Anne kokusu almayalı yıllar
Ve güçlü saymadığım
Ağlayışlarım var
Perdelerde…


Sakıncası yok bilirim;
Ayıklanmış bir geçmişin
Hû çekilmemiş terime
Ve çarmıha gerilmemiş
Dilim…


Gün katığı ayazlarda başım
Ödenesi hangi diyettir/ki
Kuru ekmeğe muhkem etti
Fukara dolu bakışları
El kapılarına kilittir
Baldırı çıplak
Ellerim…


Ayasına sövülmüş gün
Çöp diyetlerinde nafaka
Kaç parçaya bölünür bir ekmek
Bir zeytinin sarraf değerinde tadı
Peynirin mayasına gözyaşı değer


Bilin/ki!
Bir çam kolonyasında çocukluğum
Eğri eksik zamanlarda murdar
Utana sıkıla bir gömleğin
Yamalı ilikleriyim
Yüzünüze…


Süslü yüreklerde çocuklar
Gurursuz nefretlerde
Büyüyorlar görüyorum
Korku nedir bilmeden
Çorapsız değil ayakları
Elleri lavanta kürtüğü
Mutluluk gözlerinde
Mimlenir…


Bana da…
Kırık gurur ilintileri
Cevizden bilyelerim
Küflü yontulardan
Tahta at…

Kişniyor yüreği ablak gün bozuklarına
Ödenirken diyetleri….

14.02.2012