El-Mümin
Kulun tasdik ettiği, şeye kalbi inancı,
Ahdinde sebatıdır, tüm zanlara yabancı. Şüphelerden kurtuluş, müjdesi var şefkatle, Muhammedi izlere, basıp gitmek dikkatle. Gönüllere inşirah, ferahlığı bahşeden, Beraat mühürünü, vijdanlara nakşeden. Dostlarını azaptan, kullarını zulümden, Koruyup gözetendir, evvel, sonra ölümden. Emin, emniyet veren, korkuları kaldıran, Kalbe itminan verip, tereddüdü aldıran. Müminden zulmet kalkar, kâfirlerin aksine, Gözün gönlün nurudur, hakikate, hak dine. Kulun doğru bilmesi, elif gibi dimdiktir, Hakkın kendi nefsine, dair olan tasdiktir, Bu ismin saltanatı, hükümlerin mahalli, Murakabeyle keşfin, Vahi ehlinin hali. Bu makam meşakkatli, kolay değil zor gelir, Konuşturan Allah’tır, söyletene ne denir? Korkular ve emniyet, ikisi de ondandır, Eman’a ermiş olma, canan lütfü, candandır. Resulullah” Mümin, müminin aynasıdır” Derken can gözlerinin, birliğe kaymasıdır. Emanetin ehline, verildiği yer bura, Nispet varlığın tümü, karışıp gider nura. Mümin mutlak varlıktır, bir başkası olamaz, Allah; Allahlık vermez, hiç kimsede alamaz. 16.09.2011…Mustafa Yaralı |