***
Adın içimde saklı, sen yegâne dileğim,
Sinem suyunla kaynar, içimi benden soyar,
Liyakatli sevgilim, benim güzel meleğim,
Isındıkça aşkınla ruhum sonsuza kayar.

Adını Aslı koydum anlaşılmasın diye,
Süresiz şu gönlüme kurduğun ıssız köye,
Lütfedip de bir defa hiç uğramazsın niye?
Izmarını yüreğim hep cehennemden duyar.

Adabına, tavrına, asil olan soyuna,
Sihrine zom olduğum o gizemli huyuna,
Lüzumu hasıl olan içtiğim aşk suyuna,
Izdırapla daldıkça içim azapla doyar.

Açılsaydı bulutlar, niyetlerimiz düne,
Silinseydi acılar, dönsek o eski güne,
Lime lime doğranan yüreğim dinse yine,
Issız olan gönlümüz olsa geçmişe ayar.

Aşkını lehim gibi eritip ilmek ilmek,
Sineme döktüğünde sensiz olur mu gülmek?
Layık mı yüreğime bu şekilde dikilmek?
Işımaz gecelerim sevdanı cezam sayar.

Aşkın köze çevirir seni sevda edeni,
Sevdan bir kurşun gibi deler geçer bedeni,
Leyla eder salarsın, nedir bunun nedeni?
Islah olmaz bu yürek, beni vereme koyar.
(Akrostiş)