Yoruldum...!zaman tünelini seyrederken mehtabın kıyısında belki de; bu defa başka diyerek; ibadet ederken aşk’a alnıma çizilen çentikleri siliyordum. tertemiz an’ları yedekliyordu us’umun kıvrımı yorgun düş/tü ayaklarım yine geç kaldım. saçlarına hüzün takmamıştım çocukluğumun kum taneleri doldurduğum delikli iskarpinlerim yol alırdı gün/eşin batan kızıllığında ezan çiçekleri okunurken ömrümün sevgi ekerdim gözbebeklerimin her katresine aldırmadan uçurumun yarım kafiyeli işvesine imbat güvercinleri salardım mavi iklimlere bilmeden fırtınanın ters yüzünü zemheri ayazı törpülerken yüreğimi ırak diyarlara savruldum. canhıraş koşuyordum yine geç kalmışlık yaşarken aşk’a nikotin artığı bir gün de açtım gözlerimi uykumun en asude sıcaklığında korkaklığın mercan adasında demirlerken geceyi yarım kalmış bir düş artığı geçmişim tutunmak isterken gecenin sır perdesine tam da sökmek üzereyken tırnaklarını eprimiş o eski şarkıların uyandım galiba yine çok geç kaldım. hayallerimin artık kırıntılarını saklayıp, zulasına saklandığım heybemin ar damarı çatlamakta kendine göç diyarın tanrıları suretiyle kozası çatlamış nazlı kelebek misali od düşürüp şiirlerin ortay yerine çırpındıkça bataklık kuşları gülüyor halime yoruldum ben hala k o ş u y o r u m. ÜMMÜ AŞCI (üma) |