BURSA DÜŞLERİ
1.
gözlerimin derin karanlığında birden senin aydınlığın birden bursa şehri bursa şehrinde yeşil kuytusunda aşkımızın büyüdüğü bahçe rüzgârın salladığı beşik havada çiçek tozları denizler gibi karşılıyor seni uçsuz bucaksız göğsüm rüzgâra karışıyor terimiz yüreklerimiz ifil ifil ölümü unutturan bir çağrı nilüferlerin ışıltısında içime ağan gökkuşağı bir taç oluyor başında boynunda o ince fiyonk: aşk bağı 2. bursa’yı döşesem aşkımıza çayır çimen yeşerir uludağ peydahlanır birden kıskanç, eskil bir tanrı gibi şimşeklerini salar üstümüze yıldırımlar yağdırır bir kaya gibi bir ağaç kovuğu kundağımız olur kumru sesleri arasından sarı safran bir ışıkla sızan geçmişin o hüzün demeti belki bir mektup ürkek satırlarla seslenir imza yerinde dudak izi oyalı perdenin ardında bir çift ürkek göz kaldırımlarda ayak sesim usulca süzüldüğüm kapı aralığı göğsümde çırpınan deli kuş köpürüp taşan tenin 3. aynaların arka yüzünde karlı geceler güneşli sabahlar gibi geride bıraktığımız gençliğimiz lodosla savrulan biz miyiz yani ikimiz ve gölgeli aydınlığı kırılgan yüreklerimizin kuşların yere indiği bu kış günü tophane’de sıcak bakışlı iki pencere öyle dursa belki yalnızlığımızı silip atar "bursa’da zaman" ve bursa ellerimizin sıcak buluşmasında o acemi telaş yine de kar düşer düşüncemize hüzün sızar ne kadar gün vursa yamaçlara tutunan sis neyi örtüyorsa işte o yaşanmış öyküler tüllerin ardında mor kâküllü akşam ince buğulu sabahsa dingin bir sessizliğin üstüne kapanmış kubbeler çocuk yüzlü ihtiyar evlerden duman duman yükselen mutluluk kadar kahırsa 4. kapalıçarşı’ya sinmiş doğu’nun gizemi bir dantel ayrıntısı çatılarda ötüşe öpüşe yaşayan güvercinler görmüş geçirmiş bir şehirden geleceğe bırakılan bir güldür inkaya çınarının dallarında savrulan sana dokunsam elimde ipek izi 5. bizansli bir duvar osmanlı bir çınar dağların etekleri tutuşmuş yanar ha yanar sebillerde su ocaklarda kül say ki bir yürektir yarası derin kanar ha kanar 6. senin esintinle esriyorum yüzümde yağmur izleri içdenizlerim dalgalanıyor düşlerim tamyol ileri uykunu bölen dokunuşlarımda tenini tutuşturan kıvılcım nazında ürkek bir yalnızlık üstümüzde karanlığın gözleri dağılsın bungun bulutlar güneş konuşsun gök kamaşsın dursun iç çekişi damlaların mavi yollar bulalım aşkımıza |