VEFADAN SOR SEVGİLİIslık çalarak gelir, her gece yılan dili İhaneti anlamam vefadan sor sevgili Bir yare tutkuluyum adını bilmediğim Saçını bile bir kez okşayıp, sevmediğim ne yoldaşlığımız var, ne de evdeş olmadık Bir seyyare gibiyiz, diz çöküp de kalmadık Aşk bir gönül işidir vurulursun bakmadan O yağarken her gece, ıslanırsın bıkmadan Tarıyorum saçımı saçlarının yerine Ben artık sen olmuşum bakmadan gözlerine Kumlar kadar kızgınım ve toprak kadar serin Kırk yıllık sadakat bu almadan bir aferin Kılıçtan kim anlarmış yalnız görüp kınını Anlıyorum diyenin karışlarım alnını Kuş bile habersizdir taşırken kanadını Anlamak değildir ki ada yazmak adını Dünyalar bağışlardın düşseydin kollarıma Bir kez de gül dikseydin n’olurdu yollarıma Özlemler biçiyorum usanmadan, bıkmadan Bu bir yetim hakkıdır sevmiş isem bakmadan Yine de sen aldırma şikayet içindir dil Karanlığıma düşen nazenin ince kandil Ben kaldım karanlığın azı dişli tek açı Uzadıkça uzuyor gecenin siyah saçı Vefa beyaz bayraklı salınan bir gemidir İhanet dediğimiz bir demir leblebidir Demir atmasa bile geçer el sallayarak Kendini yer de ömür dişlerine kıyarak Hayrettin YAZICI |
Kırk yıllık sadakat bu almadan bir aferin
Almadığımız bu aferinler birikti sanırım:))
Haddimemi iki lafı üst üste koyup ta yazdıklarınıza yorum
Az önce kendi hakkınızda yazdığınız profil yazısını okudum çok hoşuma gitti
Bence siz şiir yazmak için doğmuşsunuz
Yüreğiniz çağlasın çok nefisti.