Mevlit
Ay takvimi ayrı, miladi başka,
Muhammed’in aslı nasıl ve nerde? Eğer Mustafa’ca düşülse aşka, Elbette sıyrılır, gözlerden perde, “Âlemlere rahmet” diyor ki madem, Bu yüzden var oldu, Havva ve âdem, Muhammed yurduna bastıysak kadem, Hikmet aranmalı hayırda şerde. Bidatler bilmeye vermiyor izin, Bu bapta farkı yok, sizinle bizin, Kitaplar dolusu yazın ve çizin, Gönlüne cem olsun, sen seni ver de? Sözün eğer onun, sözü olduysa, Özün eğer onun, özü olduysa, Gözün eğer onun, gözü olduysa, Aşikâr görünür baktığın yerde. Cemmül esma veya Kübra’yı âlem, Yazılır tek elden, kalem o kalem, Açtı diyor isen, gönülde lalem, Gül kokusu gelir attığın terde. Kimse beklemesin mevlitle himmet, Cennet umanlara, bu nasıl cinnet, Arif bu yollara, eder mi minnet? Muhammed aşkıyla, düştüyse derde. Nuru Muhammedi, zikri hakiki, Olmalı her mümin, elbet tabi ki, “Mülk benim” diyorsa, mülkün maliki, Kulluktan başkası yakışmaz ferde. O nuru ilahi, başka bir güneş, Ne aya yıldıza, ne güneşe eş, Arkadaş ne kadar, deşer isen deş, Rahman hazinesi, er oğlu erde. Yeter ki sen onu, tarihe gömme, Yanlışlar içinde, yanlışı emme, Vesileyi haktır, veçhullah semme, Bulmalısın onu, hepte ve her’de. Yaralı, yarayı ondan aldıysa, Hayretten hayrete, şaşıp kaldıysa, “Sünnetullah” denen, seyre daldıysa, Bir gözle bakmaz mı? Namerde, merde, 03.02.2012…Mustafa Yaralı Kandilini yakan herkesin Işığını; Sevgi, saygı ve selam ile kandillerini yürekten kutluyorum. |