* GÜL DERLER OĞUL
Aczini ikrarla, düşünüp sonu
Rabbini bilene kul derler oğul. Sayısız olsa da beşerin yönü Menzile varana yol derler oğul. Yunus’da çağlayan, gönüller yapan Nemrut’ta dağlayan, küfüre sapan Gâfilin ağzında taş atan sapan Âlimin süsüne dil derler oğul. Şeytan, yuva yapar nefrette, kinde Kibir, boy gösterir şöhrette, ünde Her "dostum" diyene, kanma; zor günde, Terkedip gidene el derler oğul. İblisin sanatı, ağ, tuzak kurmak Mü’minin görevi hakkı haykırmak İnsana yakışmaz bir gönlü kırmak Kelâmın hasına bal derler oğul. Madem ki yürektir en güzel mekân Sevgi ol, gönülden gönüle akan Akıl süzgecinden geçmeden çıkan Kelamın hamına kal derler oğul. Yol sarpa sarınca ömrün sonunda Sitem, beste yapar sesin tonunda Ayaklar titreyip, baston önünde Bükülen kısıma bel derler oğul. Her gelen dünyaya bir bakar, geçer "Can" denen, kafesten, gün gelir uçar Mizan’da ümmeti kalınca naçar Açan o goncaya Gül derler oğul. Ol Emîn Ahmed’e Gül derler oğul. Mecit Aktürk |