söylenmemiş çok söz vardı duvar gibi örten mısralarımı gül kokulu heceler vardı kelâmın göğsünde alnı mor sarılırdı heyhat: Beyit olup özümden dimağına
bir ferman olup dilden dile dolaşır eski zaman olurdu sevdaya umut yangınından arda kalan birikmiş biriken küller uçardı itiraf kadar ağır sencileyin
sen; bu hayatı yaşamadan, sınavını vermeden oturup okuyacaktın, okuyacak yazacaktın bir kalem yontulmadan mermer süslenmeden ölüm ve su; hepsi bu demeyecektin!
toprakta bir gelincik kokusu omuzuna yaslanmış ağlıyor semada gümbürdeyen bulutlar susunca geçmiş korkusu sokuldukça beliren vahşi ve duru umutlar gibi ikiside içinde aynı biçimde; yoksunluğunu efil efil bürüdü
suları taşırmadan kafesini kırmadan hangi denizde bekliyorsan enginlere bak içinde ki öfkeni sür açıklara doğru
kanında köpürmeden kal de kalayım! beni arama utangaç mısralarda güneşin tılsımı ol bulutlardan ak de; akayım! sev de seveyim en kalbi his ile çığlıkları kes; nâran çok fena de; susayım düşlerimi yollara dişlerimi önüne dökeyim
ölümün bestesi hasretle okşanırken istiğfar eder dilim bu sevda yüreğime dolana kadar tutuşur aşkından kalbim yürürüm An(a)kara’ya yollardan toplayarak adını dönüşü olmayan zamanlara
bir çay içimi desen döner dururum bir yanım sende kalacaksa ve toprak kabul edecekse umarsız beyaz’ıma yansıyacaksa suretin
bilki! kuşanır kurşunî şiirleri çıkar gelirim sinsi bir iblis inerken ruhumu talan etmeye çalınırken çocukuykularım karanlığın gözbebeği gecelerden dolu dizgin sızar cehenneme kadavram yani; uzun lafın kısası öl de öleyim gel de geleyim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
O kurtuluş anı kavuşuruz şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
O kurtuluş anı kavuşuruz şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bilki! kuşanır kurşunî şiirleri çıkar gelirim sinsi bir iblis inerken ruhumu talan etmeye çalınırken çocuk uykularım karanlığın gözbebeği gecelerden dolu dizgin sızar cehenneme kadavram yani; uzun lafın kısası öl de öleyim gel de geleyim
Var git be ustam.Çağırmadanda gitsen bu içtenliğe seslenişe açacaktır kapıları.. Duygulu nice güzel şiirinizi içtenlikle kutlar saygılar sunarım..
bilki! kuşanır kurşunî şiirleri çıkar gelirim sinsi bir iblis inerken ruhumu talan etmeye çalınırken çocuk uykularım karanlığın gözbebeği gecelerden dolu dizgin sızar cehenneme kadavram yani; uzun lafın kısası öl de öleyim gel de geleyim
bu derinliğine güzel bağlılığı kutlar sevgiler sunarım...
söylenmemiş çok söz vardı duvar gibi örten mısralarımı gül kokulu heceler vardı kelâmın göğsünde alnı mor sarılırdı heyhat: Beyit olup özümden dimağına
bir ferman olup dilden dile dolaşır eski zaman olurdu sevdaya umut yangınından arda kalan birikmiş biriken küller uçardı itiraf kadar ağır sencileyin
sen; bu hayatı yaşamadan, sınavını vermeden oturup okuyacaktın, okuyacak yazacaktın bir kalem yontulmadan mermer süslenmeden ölüm ve su; hepsi bu demeyecektin!
toprakta bir gelincik kokusu omuzuna yaslanmış ağlıyor semada gümbürdeyen bulutlar susunca geçmiş korkusu sokuldukça beliren vahşi ve duru umutlar gibi ikiside içinde aynı biçimde; yoksunluğunu efil efil bürüdü
suları taşırmadan kafesini kırmadan hangi denizde bekliyorsan enginlere bak içinde ki öfkeni sür açıklara doğru
kanında köpürmeden kal de kalayım! beni arama utangaç mısralarda güneşin tılsımı ol bulutlardan ak de; akayım! sev de seveyim en kalbi his ile çığlıkları kes; nâran çok fena de; susayım düşlerimi yollara dişlerimi önüne dökeyim
ölümün bestesi hasretle okşanırken istiğfar eder dilim bu sevda yüreğime dolana kadar tutuşur aşkından kalbim yürürüm An(a)kara’ya yollardan toplayarak adını dönüşü olmayan zamanlara
bir çay içimi desen döner dururum bir yanım sende kalacaksa ve toprak kabul edecekse umarsız beyaz’ıma yansıyacaksa suretin
bilki! kuşanır kurşunî şiirleri çıkar gelirim sinsi bir iblis inerken ruhumu talan etmeye çalınırken çocuk uykularım karanlığın gözbebeği gecelerden dolu dizgin sızar cehenneme kadavram yani; uzun lafın kısası öl de öleyim gel de geleyim
öyle samimi bi sesleniş ki,inandırıyor şiir kendine ister istemez,çekiveriyor..
çok güzeldi..çok sevdim..
saygımla..