kanatlanmış gökyüzüne Allah’ın aslanı dirilecek el ayak çekilince yakarışlar Mevla’ya dualar sana adın dilimizde bir yudum su gibi gergef kelimelere mahpus kalmışız
ey canan güneş yaktı dışımızı Alâim-i sema nefret kusuyor gökleri yırtıyor her yeni düzen tükendi bereket şaşkın terazi gel ey Ali’m gökleri yırtar gibi gel ufkumuzda kıpkızıl parlayan güneş Zülfikar’ın ışığını yansıt küffara
aşkından içre içre dövülür bu kalp develerin sırtına tünemiş gaddarlar ölüm kusuyor melun sinsi pars gözler haritadan siliniyor masum topraklar doyumsuz aç fareler kemiriyor zihnimizi bilmiyorlar Zülfikar’ın şavkıyan ışığını duymamışlar Zülfikar’ın hoyrat sesini mahşerin köpüğünden taşkın olup gel
Allah’ın nazarında dualar mavileşiyor kırkayaklar toprağında sürünsün artık yalnız senin için göç etmeye hazırız cehenneme savrulsun hoyrat benliğimiz gömeriz bol eylüllü bütün mavilikleri yinede yolundan dönmeyiz Ali’m
tenhada kıstırıp iblis ruhları fitneye fesada davet ediyor biz aciz zavallı bu garip kullar minarelerin gölgesinde tecavüzü izliyor imdat ya Ali’m bize ne oluyor!
susuyoruz gelip geçen kara kedilere hep aynada gördüğümüz sahte yüzler sonra benliğimizi alıp gidiyor ceplerinde üç beş bakır dövgüsü zalimler tapıyor! tapıyor! yine tapıyor! yetiş ya ali’m kırlangıçlar uçuyor Zülfikar’ın kınında neden duruyor!
açtık ellerimizi bir servi altında ay basıyor geceyi keşke basmasaydı ürkek bir kuş öldü pencerede bu gece papatya çizmiştik oysa gezdiği yere sessizliği sevmiştik varlığında
peygamber uykusuna yatardı sanki adını bu yüzden Ali’m koymuştuk mavi defterleri süsleyerek uzun ve ince yaşamaya dair umudumuz olmuştu
dağıldık rüzgârda evrene doğru gün ışığına çıkmaz karalar bağlarız her gecenin suskunluğunda biter mürekkep bir testi değer dudaklarımıza kana kana içtiğimiz zemzemi bile tatmıyor tadamıyor zeval vakitlerinde ve sadece sana susuyor bu kalp sadece adına su/suyoruz Ali’m
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Zülfikar'ın neden kınında Ali'm! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zülfikar'ın neden kınında Ali'm! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Zülfikar gibi kılıç, Ali gibi yigit yoktur... yazar Zülfikarın üzerinde… Tarihçilere göre de bu kılıcı Mısır Melik'i Mukavkas Muhammed hediye etmişti. Amrû bin Adûd, savaşta kendisine karşı çıkacak bir savaşçı istediğinde Peygamber, Ali'ye bu kılıcı uzatarak onun karşısına çıkmasına izin vermişti. Ali'nin Uhud savaşında Kureyş’in önde gelen savaşçılarından dokuz kişiyi öldürdüğü, bu savaşta bedeninden yetmiş yara alarak son ana kadar Hz. Muhammed'i savunduğu, bu sebeple de Cebrail'in, “Zülfikar'dan başka kılıç, Ali’den başka da yiğit yoktur.” ("Lâ fetâ illâ Ali, lâ seyfe illâ Zülfikâr" dediği rivayet edilir. Ali'nin vasiyeti üzerine Necef'te denize atıldığı belirtilmiştir. Zülfikar, asırlardır adaletin sembolü olarak işlevini sürdürmeye devam eder. Tasavvuftaki anlamı ile Zülfikar:
İki ucu vardır. Bir ucu(uzun) münkirleri yola getirmek için Cenk meydanındaki zahiri savaşı temsil ederdi. Diğer ucu(kısa) insanların nefsini öldürmeği temsil ederdi.Asıl olan da buydu. Nefsi yok etmek, nefse cihat...
Nefis insanların Şeytanıdır. İşte buna dikkat çeken İmam Ali, Zülfikar'ın batini tesvirinde kısa olan ucun ham olan benliğin pişmesine yardımcı olacağını belirtir...
Diğer bir anlatımla;
Zülfikar'ın iki ucu Dilimizi ve Küçük dilimizi temsil ettiğini söyleyebiliriz.
Dil, Erenlerin kılıcıdır. Küçük dil o kelimelere şekil verendir. Bu nedenle Zülfikar bedenin değil Ruhun savaşına Ruhun Cihadına dikkat çekmiştir...
kalmışam dağlar başında yar ali senden medet kara günlere düşmüşüm pir ali senden medet darda kaldım aman yetiş ali'msin kimsem yoktur sultanımsın pirimsin hem pirimsin hem bektaşımsın velimsin darda kaldım yar ali senden medet dost ya ali dost ya ali dost ya ali dost........
borcu olanlara yardım edensin derdi olanlara derman olansın darda kalanlara imdat edensin darda kaldım yar ali senden medet ya ali dost ya ali dost ya ali dost........
çağırırım üçler beşler yediler gün doğmadan neler doğar dediler çağırdığın yerde hazır dediler umudumuz sende kaldı yar ali senden medet ya ali dost ya ali dost ya ali dost......
saygılarımla...