KARANFİL IV.yaralı pınar zaman kan kokar ağzı farfara gözlerinde belirsizlik baktıkça ürpertir içini... ah! karanfil ne yapsan faydasız olacağa çare yok köşe yastığı gibi durgun bakan gözlerini asma kimsesiz duvarlara geçiyor günler...gıy gıy da gıy geçmişi yalanlarla dolu kınalı hayatın aldırma sararıp solan yapraklarına görmüyor musun altı üstü yalan bu sergüzeşt dünyanın aklının folluğunda gurk olamamış umutlarını haydi kır... dağıt! patlat ortalığı... iyi şeyler düşün mesela füsunkâr bir mevsimsin funda toprağı kokan damarların çayır çimen yedi dağın mor sümbülüsün sesinin lütufkâr tınısında canlanır yer gök... of!...ekşitme suratını biliyorum maya tutmadı bu sözlerim aklım oksitlenmiş (anlarsın işte) biraz agresif birazda depresyondayım boş ver çocuk aklın almaz bunları gıy gıy da gıy geçiyor aylar... şimdi kırmızı rugan iskarpinlerini giy gazoz ağaçlarının duldasında bekle geçsin keder yüklü cıncıkçı kervanları elbet giden günlerin ardından dağların yamaçlarından güneş yeniden yeniden açar ve ay yüzlü çocuklar gelir kırlangıç kanatlarında hür kelebekler uçar gider pespaye kötümserlik bal tutan petekleri yeniden inşa eder çalışkan arılar... ..... durma kır zincirlerini takip et rüzgârın efsunkâr nefesini bak pencere kenarında palazlanan yalnızlığı siliyor salâ sessizliğinde ortalık, gün uyuyor kızıl beşiğinde kim öldü dersin... geçiyor yıllar...gıy gıy da gıy uyku saati kapat gözlerini karanfil birazdan ağırlaşan kirpiklerine yıldız düşer üryan düşlere gebe yüreğin örümcek ağlarının izlerini bir bir siler zihninden.... ayşe uçar 09/01/2012 |