UCUBE MAHLÛKAT
Karanlıklarda ini, ahtapot gibi kolu,
Sarar, her şeyi yutar, yer ama asla doymaz; Vahşette benzeri yok, ne sağı var ne solu, Bu ucube mahlûkat hiçbir canlıya uymaz. Her kim ihanet ile ederse hızlı talim, En büyük kurtarıcı, şanlı, şerefli âlim, Öyle bir canavar ki ejderhadan da zalim, Bu ucube mahlûkat hiçbir canlıya uymaz. Kanunu iftiradır, düzeni yalnız para, Masuma isnat için yeter ki çare ara, İttifakına doğru kaçar okyanuslara, Bu ucube mahlûkat hiçbir canlıya uymaz. Aydınlıktan hoşlanmaz, söndürür ışıkları, Alemin sofrasında kepçedir kaşıkları, Nas’ı haraca bağlar sahte din aşıkları, Bu ucube mahlûkat hiçbir canlıya uymaz. Afrika ormanları bunlardan çok medeni, Vahşi âlemin bile yok böyle hükmedeni, Adaleti, güveni hunharca katledeni, Bu ucube mahlûkat hiçbir canlıya uymaz. Kanımızı donduran her büyük vahim olay, Ucubenin gözünde o kadar basit, kolay, Dehşet verici şeyle adeta eder alay, Bu ucube mahlûkat hiçbir canlıya uymaz. Haramdan başka hiç bir me’seresi olmamış, Ahlâktan, insanlıktan nasibini almamış, İnsanlığın içinde izi dahi kalmamış, Bu ucube mahlûkat hiçbir canlıya uymaz. |