merdiven
kelepir mahallesinden aldım, omzumda merdiven;
aşk yükseklerde olurmuş… aradım durdum, kayıp coğrafyaları gezdim deniz aşırı ülkeler keşfettim, okyanuslarda yan yattım, rüzgara çıktım ve bir adaya düştüm… buldum onu; muz ağacındaydı, muz kabuklarından çiçekler yapmıştı, dayadım merdiveni, muzunu paylaştı, “naber?” Dedim "Arkadaş olalım…" Dedi Yüklendim merdivenimi uzadım, aramaya koyuldum, baktım bulutlarda zıplıyor bu aşk olmalı, hopladım yanına “Aşkım..!” Dedim, demez olaydım; yağmurlar konuştu; "Siz Kardeşsiniz…" Dedi aşağı düşmüşüm, yer çekimi kabullendi bedenimi, üstümden büyük baş hayvan yüklü tır geçti fena ezildim, yılmadım… yıldızlara dayandım, göz kırpıyordu, sarı sarı saçları vardı, merdivenimi unutuyordum neredeyse, bu o; “Seni seviyorum lan…” Dedim, bildi beni; sonunda bulmuştum, o ve ben bir de merdiven saman yolunda tango ve blues yaptık, ayda kirlendik, güneşte yıkandık türkü tutturdum ona tutulduğum yerden, “Seni seviyorum…” Dedim içime dolandığı noktada, “Aldattım…” Dedi, hem de “Merdiveninle!” arkasını döndü gitti, kuyruklu yıldızmış… her kuyruk sallayana merdiven dayanmazmış hay gözünü sevdiğimin merdiveni seni seviyorum... ilham perisi, Esma Kahraman’a teşekkürler |