BU AŞK HEP ÜÇ KİŞİ YAŞANDI!!
Bu Aşk Hep Üç Kişi Yaşandı
Hani şerbetlim bir taşımız vardı; üzerine çıkar ufka dalardık, ona isim vermiştik; heybetli demiştik… Oda bize sevgili… Hani tek şahidimizdi, üç kişiydik; sen, ben, heybetli. Hani şerbetlim; üzerinde oturur yangın suların güneşten esmerleşmiş kumları okşayışını konuşurduk… Hani ellerinin tenimde dolaştığı anam gibi… gözlerimin gözlerinde defalarca demlendiği anlardı. Hani şerbetlim; kuş cıvıltılarını kocaman kollarıma aldığımda başını göğsüme dayamıştın uzaklara çok uzaklara dalmıştık; okyanusun gökle birleştiği ufka… Hani ufkun sonunu görememiştik! Kimsenin yapamadığını yapmıştık; gözlerimizi kapatıp ufuğa yol almıştık… Ne bir insandık, ne hayvan, ne bitki, ne de rüzgar… Yalnızca özgürdük, birdik gitmiştik. O ufka gerçekten gidip gelmiştik. Kimse inanamazdı, inanamadılar da. Ben, sen, heybetli bunu bildik! Orada bir alem keşvetmiştik; gerçekte dünyanın aklımızın bir oyuncağı olduğunu, maddeye hiç erişemediğimizi, dokunmanın yalnızca hissetmekten, duygulardan ibaret olduğunu öğrenmiştik! Hani şerbetlim; sen herkesin korktuğu, nefret ettiği, beni keşfetmiştin; sen beni sevmiştin! Ben de seni on bin kez daha sevmiştim, yaa! İşte şerbetlim... ben hala oradayım ya sen? Hani; sen nerede, ben nerede? Şerbetlim; örtüldün incecik topraklarla, ya da herkes öyle bilsin! Aslında sen taa şurama; sol yanıma gömüldün, kimse bilmesin, taş yürekli sansın diye; heybetliyi de üzerine kapadım… Şimdi bir mezarım; mezar taşımız heybetli de şöyle yazar; “Bu aşk üç kişilik yaşandı ve sonsuza dek öyle kalacak.” |
mezar taşımız heybetli de şöyle yazar;
“Bu aşk üç kişilik yaşandı ve sonsuza dek öyle kalacak.”
Kutluyorum yazan yüreği ve yorumlayan cantanem Funda yı .Saygılarımla.