Reyyana Yürürüz
Üç beş adımda düşen küçük çocuklar gibi
Hep telaşla açılır kollarımız hayata, Düşmekten korksak bile yaşamanın hazzıyla Yüzümüzde gülücükler açar ve biz yürürüz. Kor düşer bakışlara, ardından ay tutulur, Greenwich yeni baştan çizilir haritada, Kaf dağının ardında bekleyen sevgiliye Altı ay bir güz gider, yalnız bir gün görürüz. Muhafızları yorgun eski kaleler gibi Çaresizlik içinde tevekküle dururuz, Zembereği boşalmış şu vefasız zamana Kadim şehrin sürgünleri gibi kırgın yürürüz. Bütün mücadeleler sona erdikten sonra Sahnede uzaklaşan yalnız bir adam kalır; Karanlığın içinde kaybolan gölge gibi Derin bir sessizliğe teslim olup yürürüz. Bir pul koleksiyonu kadar zariftir hayat, O yüzden bir zarf gibi pul pul işler insanı, Mühürle yaralanmış, izi kalmış, ıslanmış Güneş vurup ağarmış anılarla yürürüz. Bu dünyadan el etek çekip gittiğimiz gün Ne gökte martıların çığlıklarını duyar, Ne de peşimiz sıra yakılan ağıtları… Ya aşk cehennemine, ya reyyana yürürüz. Mehmet TAŞTAN |