0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1406
Okunma

“vakit tamam, bahçemizin son çıngılı da kurudu…”
kumsuz kalan çekeklerde
kayıklar arasına sıkışmış
küçük fangrilerin zağlı dillerinden
fek edilmiş aşk’ın türküsü başladı dökülmeye…
susma, sen de söyle muganni
toplansın bütün vardacılar
timbale destursuz vuran tokmağın
usulsüz makamında
makamlı usulsüzlüğünde
sesinin yankısı tutuştursun
yeryüzünü
gökyüzünü
ayna sırlarında kaybolmuş yüzümüzü…
susma, sen de söyle muganni
yanık olsun
ağıt karasında olsun
bağıldağı yırtık beşikteki bebenin
çıngırak sesi kadar ürkek olsun…
haydi, sen de söyle muganni
nasılsa kestik gecenin kaytan bıyığını
köse karanlığın günde geçen sözü hükümsüzdür…
ahhhh be muganni…!
Canan KARATOĞMA