0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1072
Okunma
Asayiş çok bozulmuş, bir zamanlar İzmir’de.
Çengeloğlu Tahir Bey paşaymış bu devirde.
Gece belli vakitte yasaklamış sokağı,
Kurala uymayanlar, yiyorlarmış dayağı..
Paşa bizzat kendisi, sorgularmış konakta.
Sorular tokat gibi, şak edermiş yanakta.
Zaptiyeler bir gece getirmiş dokuz kişi,
Tahir Paşa çok titiz, sorgu tam onun işi.
Sekizi de bitince, dokuzuncuya sormuş,
"İşitmedin mi? "diye, adamı epey yormuş.
"Ne diye sokaktasın, bu geç vakitte böyle?
Tellalı duymadın mı, niyetin neydi söyle"
Adamcağız telaşlı demiş:"Eşim hamile
Doğurmak üzereydi belki doğurdu bile. "
"Ebe için çıkmıştım, bu zaptiyeler tuttu.
Anam şimdi hatunu, acep nasıl doğurttu?"
Paşa kusurlu ama, bozuntuya vermemiş.
Adam haklı olunca, daha fazla yermemiş.
"Bu kez affediyorum çık git bekleme hadi.
Dur bir de unutmadan diyeceğim var imdi."
"Karına söyle" demiş: "Vakitsiz doğurmasın!
Hamura su katmadan, aman ha yoğurmasın!"
Adam pür telaş koşmuş, hanımının yanına.
Çoktan doğurmuş bile, meme vermiş canına.
Kadın sitemle sormuş:"Nerede kaldın" demiş;
Bir araba azar da, hasta hanımdan yemiş.
"Burada bir doğurdun" demiş;adam hanıma
"Sorgum gelene kadar korku yetti canıma"
"Paşa sorguya çekti, sekiz kişi bitince
Nasıl terletti bilsen, sıra bana gelince "
İnan dokuz doğurdum, hanım şükret haline;
Rabbim tek düşürmesin, bu paşanın eline...
Bu devire erenler, geçmişe rahmet okur;
Dokuz değil, kırk dokuz çileli yumak dokur .
Murat CANBOLAT
5.0
100% (3)