HOŞÇAKAL SEVDİĞİM DEDİĞİM
Yürüyorum şimdi gene portakal ağaçlarının altında
Yaseminlerle karışmış mis gibi kokularını içime çekiyorum Büyüyorum içime gömdükçe seni Gülüyorum unuttukça tebessümlerini. Hani o elinden tutup kaldırdığın küçük kız vardı ya Bir anının içine hapsoldu şimdi Daha bir güzel bakıyor hayata Vahşi bir kedi gibi avını kovalamıyor Dingin adımlarının melodisiyle esnek Kıvrak adım yürüyor artık Son bir vedaya döktüğü gözyaşları mühürlüyor Bağımsızlık zaferini Usulca teşekkür edip Seni özgür bırakıyorum derken... |