Benim Şiirim
Benim şiirim götürüp koydu seni,
Kaf Dağının üzerine. Yoksa anlatıldığı kadar matah değilsin. Bilirsin severiz biz kadınlar abartmayı. Gördüğümüzü, gönlümüzdekiyle değiştirip Cicili, bicili süslemeyi iyi biliriz. Yıkayıp paklayıp duru pınarlarda, Temizleyiveririz usulca. Yoktan var edip narince bırakırız sonra hayata. Bu da kimmiş derler. Koşarak gelirler bala koşar gibi. Yaralarıma dokunma sakın öyle fütursuz sözlerinle. Çok küçüğü senin eserin. Öyle boydan boya yok izlerin. Sanma ki çok sevmişsem bile, Sürecek ölümüne. Hiçbir Tanrıça ölümüne sevmez yarattığını. Daha ihtişamlısını yapar. Sonra da üstüne koyar. Hiçbir Tanrıça yıkılmaz eserinin hançeriyle. Çünkü unutma, O hançer de benim eserim. Ve sen Tanrıça’nın kutsadığı kil heykel, Sadece gerçek bir Tanrıça’nın ellerinnde mücevherdin. Hadi dön şimdi eski haline. |