eski vakit bir damlacık suydum kendine ağır gelen ağır aksak aşka dökülüp eriyen sabahlarda pas tutan gülümsemelere deva kamburumda taşıdığım naçar aklıma yük ve şifa
bir tren garında unutulan yalnızlıktı, yalnızlığımdı biraz terk edilmişlik biraz kırgınlığı; inceliğin kalbimin çatlağında
o vakit tarumar aklım yosun tutmuş örselenmiş mantığım iplerinden asılmıştı zihnime
keşke susmasaydım
tenimde üşüyorken maşuk yarım sevgim buruş buruş kırışmış geleceğe kaygılı üzüntüler için mor parıltılı gel gitlerde
şimdi vakit koru o’nu şükürlerin büyüklüğünce açılan ellerin yüzü suyu hürmetine
II-
kanamaktan geliyorum
parçalanmış kalbim kemiklerinden as ürkekliğimi nakaratlarım var içimde dönüp duran çoğaldıkça kan revan suslara uzanan şarkılarım var mırıldanırken sancıyan
ey katre yanıyor dilim / zemberek ezber et o’nu ezber et içine çek hücrelerinin
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gün Ağarırken şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gün Ağarırken şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ah sevgili Fulya bir kadın sevdiğini sevdiğine ancak bu kadar güzel anlatabilir. Eline, diline, kalemine, duygularına sağlık. O şiirin muhatabı ben olmak isterdim sevgilerimle