SANCI
acının zehri
dertlerle kuçaklaşır gözyaşına ıslı kılıç yarasına denk, ölümcül gölgede tiğit soğan yer bir sıkımlık can özleme sıkışmış sevda topal bir merkepte yolcu sırlarını eller saklar ilk gözağrısı dolaşır içindeki tenha sularda kulağın martıların sesine demirli kırık dalgalarda yolcu yoluna toz ciğerine can tenine değen yel içimde tayfunlar coşturur karbondioksitlere sarılı şehrin kara dumanlarına can verir sevdan hiçbir kolan taşıyamaz yükünü dil çeviremez yürek pompalayamaz düğümlenir boğazda giz perçinler tutmaz zehrini ayrılığın meme gibi emilmez düşler olmayacak iş benimkisi göle maya çalmak aşk ile çırağım elim çekiç tutsa vuracağı yeri bilmez acemi kulum ARALIK / 2011 / ANKARA |
sağlıcakla