ABSÜRT ADAM
içimdeki özlemin muhbirliğiydi seni eleveren
bana mahsustan da olsa ninni yerine yalanlar söylediğin gecelerde tele sarılı uçurtmalar gibi sallanırdın hayallerimde kardan adamında ısınan absürt bir felsefeyle sana dolanırdım organik bir sebze gibi pahalıydın benim için hep hayallerimde öperdim seni yaşamın laubali vurdumduymazlığının kurbanı olarak galibiyet saydığım yaralarımı hep nakit sayıp veresiye dağıttım sana sonunda kendi balçığımın kurbanı oldum... aklıma ısmarladığın acılarda dumansız pişerek beynimdeki hapsolduğum meyhanede aradım hep seni ama bana hiç kürdili hicazkar söylemiyordun ruhum sayende dili tutulmuş bir kekemeydi artık elim sende’lerle oyalarken düşlerimi aynalarda göremezdim kendimi ben kendi vampirimdim kendi kanımdır bu dolaştığım anasona sarılmış sevdaların peşindeydim içimdeki kahırları kovalarken avuçlarımdaki çizgilere gizlenmiş sevgilerin aymazlığında sevdan arzu kokan nefesimde hayat bulurdu 09 OCAK 2014 / ANKARA |