0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1403
Okunma
biz hep...
sevgilinin ’seviyorum’ dediği doğru mu diye
kırlarda papatya aramaya giderdik
biz hep...
zikirlerini duydukça
her çiçeğe bir bahar armağan ederdik
ırmaklara aktığı mecra
ceylanlara pınar başlarıydık
gün olurdu...
yağmurların küstüğü toprakların
çatlayan kurak dudaklarını ıslatırdık
gün olurdu..
dikeninden utanan gülü
teselli olsun diye kokusuna yaslatırdık
anaların yavrusuna sarılışı
arıların çiçeklere konuşuyduk
bilirdik ki...
avuclarımıza doğan her şafakta
gecelerin emanetiydi bize sabahlar
bilirdik ki...
bir kaç damla pişmanlık gözyaşına
affedilip giderdi girdiğimiz günahlar
eyyubun imtihana tutulduğu sabrı
mevlana’nın ’ne olursan ol yine gel’ deyişiydik
hani nerede?
yetim bekleyişlerine götürsün diye
saçlarının okşanmışlığını
dağ rüzgarlarına emanet edenler
hani nerede?
bohçasında gördüğü üç- beş karıncayı
yuvalarına bırakmak için
geri dönüp saatlerce yol gidenler
yakamozlara ay ışığı
ilkbaharlara kış bitimiydik
hatirla ki...
gönüllerde unutulmuş sevdaların
boynu büküklüğüne ayırdığımız gözyaşlarımız olurdu
hatirla ki...
dilleri utandıran dualar için
ellerimiz kabul-ü dergahın kapısında yakarışa dururdu
sevdaların yüreklerde barındığı yer
rüzgarların yar saçlarını savuruşuyduk
5.0
100% (2)