SÖYLENTİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın "Aşk ölmüş diyorlar evlat…"
İlk esen bahar yangını olmayacakmış, Kor/ken har/lanan dereler çağlamayacakmış bir daha Olmayacakmış sevdaların ayı-güneşi… Söylesene… Gülün çehresini kim öpecek şimdi? Hiç olur mu, ruh/suz bedenler? Titremeyen yüreklerin soğukluğu Sarmayacak mı evreni? Dolaşan kan soğurmayacak mı hücreleri? Duydun mu? Aslı var mıdır sence bu karartılardaki gölgelerin Eğer siluetleri yoksa ufukta sevgilinin Neye yarar bu gözler? Sevdalı olmayınca Lügattan silinecek değil mi? Hasret, Özlem, Sevgi, Ve seviyorum seni diyen kalp çarpıntıları olmayacak mı artık? “Hayal kahvesi”ndeki resimler manasız mı kalacak şimdi? Ölmüşse eğer; Sence kim gelecek şimdi cenazeye? Hangi heykeltıraş yontacak heybetinin heykelini, Musallaya kim dikecek? Yazılmayacak mı destansı aşklar, Resmetmek kimin haddi olacak şimdi yokluğunu? Üşürken, ruhunu sarmayacak mı melekler? İliklerini ne ısıtacak bu seyyahların? Ne olacak, Söyle; metal mi, kanser mi, veba mı olacak bedenler Ya da cüzam mı saracak tenleri Adı konulamayacak mı bu lanet salgın kokunun? Zamanı bile/yen gözlerin rengini Hangi kırmızı, Hangi mavi Hangi yeşil dolduracak şimdi? Durma zamanı değil!.. Söyle ateş, duymuyor musun beni? Susma… Aşk ölmüş diyorlar!.. İnsanlığı har/landır yeniden Alevinde söndür sirenlerin çığlıklarını Kaldıramıyorum bu gidişi evlat!.. Sendeki kor bendeki ar Yetmez mi yükselen buzulları Göğsümüzde eritmeye?... H. KAKLIK |
Şu satte bir şiirini okudum kopuk gül dalı gibi kaldı bakışlarım yüreğimdenki kalan saçağı boy atarken
Sevgi saygı ve selam ile.