SON NOTA TADINDA /GİT ŞİMDİ/kuytu kırgınlıklarımın son notası bırak çiçekler dağılsın düş birikintilerine… serpelendiğinde dudaklarına alamaz, vermez denizin kavruk tadını... kalmaz damağının tavanında yosundan gelme yeşil rengin ahengi... karışmak; toza toprağa karışıp koşmak isterken ardın sıra; fırtınaya kapılmış, dağılmış meleklerin kılıkları şimdi omuz başlarında... oysa, vaad/edebilirdi yelesini hülyaların ve dört nala koşabilirdi sevdaları... eften püften değildi yüzüne vurulan kırbaç izleri… dallanmış hayatına çile katıp yoğurduğu sevdası, çaktırmadan sana kazandığı zaferler… sana /o/ gibi yetmeleri boşa değildi aklımca… hiç de boşa değildi takvimlerden kor gibi erimesi... şimdi mi?.. kelimeler sanırsın alev saçıyor mabedine… bitkinsin, yorgun, bi’ çare onca zafer, onca savaş meydanının ardından ilk yenilgisini alan generalsin tualinde... gecelerin çaresizliğini resmetmiyor, merak buyurma!.. soyunup yatırmıyor artık filizlerine… saklambaç hayatın son ebesi düşlerinde boğmuyor sesini... akşam, yalansız gecelere hasret şimdi karanlık çukurları aç seyyahlara gebe... acı olmasın artık, penceresinde gerilen II. perdede… ne katran balıkları sıkar avuçlarda ne sürgün yemek ister dudaklardan sadece haykırıyor yüreği a d ı a ş k o l s u n ö m r ü m e serzeniş esen son rüzgar h. kaklık |
çokce şiirdi tebriğimle
dua selam ile her dem