MİNİCİK ELLERİYLE ÜŞÜYORDU ÇOCUKLUĞUM
Dışarda lapa lapa kar yağardı
Ve biz üşürdük Bir sobamız vardı, lakin oda bizim gibi titrerdi Hiç yandığını görmedik, etrafında ısınamadık Ama bir sobamız vardı ve biz hep üşürdük Pencereden bakardım Bütün evlerin bacaları tüterdi Bir bizim bacamız tütmezdi Olsun,, bizim evin bacasından Sevgi tüterdi, Koskoca karakış, geceleri zehirzemberek Bir yazlık yorgan altında ısınırdık Ben le üç kardeşim Babam gariban bir işçiydi, Çok çalışır az kazanırdı Annem bizler için saçını süpürge ederdi, Başka kimsemiz yoktu, gariban şehirde Ha, birde kedimiz vardı Oda bizimle açlıkta, soğukta kalırdı Hiçte şikayet etmezdi Öyle ya, şikayetçi olsa bırakır bizi giderdi.. Dışarda iplik iplik yağmur yağardı Bizler çok üşürdük Bu yüzden hiç sevmezdim kış aylarını Bizim gibi kaç yoksulu perişan ederdi Elektriğimizde yoktu, İnsafsızca kesmişlerdi zabıtalar O kadarda yalvarmıştı babam Bu ay ödeyecekti elektrik borçlarını Olsun, abim askerden geldiği zaman Yeni bir iş bulacaktı, biz zengin olacaktık Sobamız yanacak, üşümeyecektik Hem bende okula gidecektim Son iki ayı kalmıştı abimin Zengin bir arkadaşı vardı babamın Telefonuyla iki lira karşılığı konuşturmuş abimle Borcu olmuştu, ama babam çok mutluydu Askere gittiğinden beri hiç görüşmemişti, abimle Ne iyi adammış şu arkadaşım diyordu anneme Sonra,,, sonra abimin şehit haberi geldi Annemin dizleri kırıldı Babam kalp krizinden hastaneye kaldırıldı Zor günlerdi, çok zor yıllardı bizim için Temmuz nasıl gelir geçerdi hiç anlamazdım Daha ısınmaya doymamışken birde bakardım Yine zulüm gibi bir kış Hiç hatırlamam yalın ayak bahçede koşuşturduğumu Yaşam zor bir savaş diyordu babam Çocuk aklı o zamanlar anlamazdım Meğer, çokhaklıymış babam Ta ki yatılı okula başladığımda anladım Defter kitap yerine, yaşamın zor yıllarını sırtlamışız çantamıza Tatil günlerinde de, bir lokantada çalışmaya başlamıştım Sahibi babamın arkadaşıydı, eti senin kemiği benim diyordu Düşe kalka büyüdük bizlerde Şimdi küçükbir kasabada savcılık yapıyorum, Kardeşlerim biri mimar oldu, En küçüğümüz Pınar da evlenip çoluk çocuğa kavuştu. Yine kar lapa lapa yağıyor Islanan caddeler, evler, damlar değildi Yüreğimiz ıslanıyordu , saçlarımız akpak Artık üşümüyoruz, ellerimiz ısınıyor Eksilen anılarımız, yeşermeye yüz tutan düşlerimizi Sol yanımızdan kesip atmışız, meğer Annem ve babam, onlar hiç ısınamadı Hep karanlıkta, açlıkla bizi büyüttüler Göremediler rahatlığa kavuştuğumuz günleri Annem abimden sonra vefat etmişti Babamda dayanamadı bu acılara Oda iki yıl sonra aramızdan ayrıldı. Ne zor yıllardı Dışarda kar yağıyor, biz artık üşümüyorduk Hiç unutmadım o yılları Yüreğimizin soğuktan buz tuttuğu günleri Avuçlarımızı ovuşturduğumuz yoksul çocukluğumu Kirpiklerimizin saçaklar gibi kristal buzlara dönüştüğünü Hiç unutmadım, Yine de çok özledim annemi babamı Yine olsalardı da varsın, yine üşümüş olsaydık Yeşerttiğimiz çocukluk düşlerimizi Sol yanımızdan kesip atmışız, daha o yıllarda Büyüdük, şimdilerde anladım Dışarda kar , sobamız vardı var olmaya, yakacağımız yoktu İplik iplik yağan yağmur ayaklarımızı ıslatıyordu Ve bizler çok üşüyorduk, o yıllarda... DİCLE AYYILDIZ |