Tembih ...!Sakın, benden söz etme...! Gönlü garibanlara, gecesi nasır tutanlara, Bir çuvalda yalnızlığı biriktirenlere. Benden söz etm, Yuvasız kuşlara, Ayazı sokak lambasında ısıtanlara, Sokak başı, Teneke kutularda kışı mesken tutan, Çalıçırpıdan ısınmaya çalışan, Hayallerini yakanlara, anlatma.. Sakın..! Kurda kuşa, Haber salma, Kanayan yaraya tuzları basma. Bırak..! Bahsimi etme , Onlar bilmesin beni, Bin derde, bir dertte sen katma... Sakın,, Boş konuşmayı marifet sayana, Cehaletle beslenmiş, vicdandan yoksullara, Benden söz etme...! Çoluk çocuk, gülüp geçmesin, Yaşam mücadelemize, Beş parmağın izi suratımızda. Feleğin sillesine, Bari sen ayna tutma. Ufukta kaybolmuş, Hayali meçhul adımlarımıza, Bir çelme de sen attırma. Alev kızılı yangınlara, Körükle gideceğine, Su serp gam yüklü sinelere. Işığı olmayan duvarlarda, Bir de gölgeden oyunlara, Gülsek mi, ağlasak mı ? Alın yazgısına. Nispet eder, mahallenin kedisi, Bir nanik havası patilerinde. Sen sen ol, Sakın ha, Ve Sakın ha...! Bilmeden basıp geçme, Cümlelerimin üstünden. ’ Oh ’ çektirme ele güne, Tok yemiş , şımarık gönüllere, Dillere sakız ettirme. İlle de anlatacaksan, İşin ehline, aklıselimlere, Anlat ki ; Konuştuğunu anlasın...! DİCLE AYYILDIZ |
Bu devirde muhabbet ehli de yok sırdaş insanda.
Bir dile düşmeye gör.
Güzel bir anlatımdı.
Tebrikler.
Hayırlı kandiller.
Sağlıcakla.