cenk
bir savaş arabası gelmekte romadan
miğferinde lâl mızrağında melâl,topuzunda başka bir hâl... sessiz bir hâlde ıssız bir vadide bir süvari beklemede miğferinde hilâl mızrağında iclâl,topuzunda vahdetgâh-ı hemhal., savrulur zaman,kavrulur gümân,yiğitlerindir meydan yaşayan arabozan,yaşayan düzenbozan;borazancıbaşı,çal borazan... lâl hilâli görmüş,iclal gözleri kamaştırmış hâl ise bambaşka bir hâl olmuş romadan bir apollo devrilir,süvari yanında kölesiyle şehre girmiştir... bir cenk ki bu cenk, süregelmiş süregider lâl kızıla hilâl güne gider ,süvari düğüne gider.. yaşayanlar sona,sondakiler ölüme gider ve roma baştan yenildiği bir harbe girer süvari düşe kalka harbeder bir vakit gelir elinden mızrak düşer bir anda topuza hakim olamamıştır işler ters gider elbet bir zaman hakikatin elinden imparatorlar bile der: el aman mitralyöz mim ile bağladı kelamı halâ seyrindeyiz harp denen katliamı... hoşunuza gitmesede savaş farzdır der yezdan güzel günler için geçmek gerekir kara yazıdan... |