sancılı şiir...
Hazan sarısı özlemlerin pastel pembesinden sevgilisi,
Kasımpatı seyrine krizantem desenler çizen mazisi, Ve onundur , Galiba onundu; flu resimlerden yıldızlar kesen Bu bir denklem oyunuydu Bu oyun yolun sonuydu ve merak edilen bir konuydu... Piyesinde başlayan renk tonlaması Hata idi İdil boylarına sanki bir veda idi.. Kavi bir çizelgenin rotasına mecbur Makası eleminden kör Bu bir flu pusula ey sör.... Öyle rumuzlu sözler duydum ki yalın ayak yürümek gerek Bir küp geometrisini Bilmem ki neden bilmek gerek? Siyah bir noktada dairesel rütuşlar Öyle bir dönüş ki beyaz dokunuşlar... Ol demek güç ister Hemde ne güç...Oluyorsa şayet... Dokuz gırtlak boğumu kelam ettik anlayana Kayıp bir şiirim var aşktan yana Onu semptomlara aşina kılacak bir iksir Onu turuncu siluette saklayacak bir formül gerek... Şapkasına pisleyen kuşu vurmaya çalışan avcı İntikamını başka kuşlardan almayı alışkanlık edinir Sonra bir zevke dönüşür Dönüşen bahaneler barınağında bir armoni vardır Kraliyet bir kral nezdinde hep çıplak anılacaktır Kendimin bile anlamaya zorlandığım Şah ekseninde sıralanan Kelimelerden piyonlarım hala uğraşmakta Kalelerim açık hedef ve mat hala kaçışta... Reformu deforme edilmiş iğreti atılım Eskiye dönüşü kisvette zanneden hunhar bölüşüm Şimdi kapital bir hap yaptım şiirimden Ancak neronlar anlayabilir kinimden... Mitralyöz kurşun kurşun şimdi sükuta yağacak Ölen asla ve asla asil duruşum olmayacak... Mavzere dört evlek işaret vurulur parmak parmak Beşinisi ölmek gülerek; yok öyle esir yaşamak... İsis ve Amon hortlamış zihinlerde Esmeralda çıplaklığıyla büyülemekte.. Bize en hakisinden bir eskiz lazım bu resimde Gladyatörler sizce bu işin neresinde? Zaman tapınağında kurbandır insanoğlu Tualinde zeustan bir herküle bakmakta buğulu buğulu... Ne zaman ki çağıracak sofrasına kısmetin,merhamet Şimdi katıl gelmişken böyle kudsi işaret.... |