DEPRESYON
DEPRESYON
cinnet saatlerimi ben hiç düşünmemiştim, ama koptu ince ip, dağıldı boncuklarım; en derin bir buzlukta pişiyor sanki içim peşim sıra koşuyor doğmamış çocuklarım. yol habire çoğalıp daralıyor önümde adım neydi, kimim ben, nereye gidiyorum? belki şu an konuğum bir önceki ömrümde, belki bir kötü cine uşaklık ediyorum. çağıran çan mı çaldı çılgınlar çarşısında? hoşt deyin şu köpeğe gölgemi kemiriyor. bu kavga ne çöplükte, berduşlar arasında? kim diyecek adımı, adımı kim biliyor? çoğaldıkça daralıp uzayan bu yollarda kendim miyim kendime yaklaşan adım adım? durdum işte, bekliyorum ve eminim şu anda bana değil, dayanacak son noktaya dayandım. dolaştı ayaklarım en çözülmez düğüme, sömürdü gözlerimi bir gergedan, amansız. nasıl ağlarım şimdi sersefil öldüğüme ve nasıl kaldırırım cenazemi, yapyalnız? yollar beni dağıtmışlar – aşağı ve yukarı. bakıyorum etrafa şaşırmış, sersem sersem: ah, bire indirebilsem önümdeki yolları, ah, unuttuğum adımı şöyle bir biliversem! |
cinnet saatlerimi ben hiç düşünmemiştim,
ama koptu ince ip, dağıldı boncuklarım;
en derin bir buzlukta pişiyor sanki içim
peşim sıra koşuyor doğmamış çocuklarım.
yol habire çoğalıp daralıyor önümde
adım neydi, kimim ben, nereye gidiyorum?
belki şu an konuğum bir önceki ömrümde,
belki bir kötü cine uşaklık ediyorum.
çok güzel bir eser tebrik ederim
kaleminize ve yüreyinize sağlık
üstad selm