ÇEŞM-İ ŞEHLÂ -VIII-
Cemresi düşse aşkın, şu sînemin üstüne
Ateşin beni yaksa, çeşm-i şehlâ bakışlım. Ne de güzel kokarsın, leylak mı, zambak mısın? Itır mısın sen yoksa, çeşm-i şehlâ bakışlım? Meleği andırırsın, bütün güzellik tende Leylâ olmak kolay mı, ne ararsan o sende? Elimi eli ile, karşılaştığım anda Yâren olarak sıksa, çeşm-i şehlâ bakışlım. Laf olsun diye değil, göğsünde olsam ilik Açık, saçık istemem, kapalı olsun kılık Murâda erer miyim, öyle ki ılık ılık Aşkın kalbime aksa, çeşm-i şehlâ bakışlım. İncitirsem ben seni, dizlerimi döverim Taht kurmuşsun gönlüme, o nedenle severim Huyun ayrı olsa da, ben yinede överim Aşkın komaya soksa, çeşm-i şehlâ bakışlım. Fikrin ne ise söyle, sende sızılı mısın? O yürek denen yerde, kalpte kazılı mısın? Levh-i mahfuzda bile, bana yazılı mısın? Sen benim misin yoksa, çeşm-i şehlâ bakışlım? Uzaklardan el gibi, niçin uğrun bakarsın Nâlân ettin sen beni, çeşm-i şehlâ bakışlım… 08/11/’11 Hanifi KARA |
Uzaklardan el gibi, niçin uğrun bakarsın
Nâlân ettin sen beni, çeşm-i şehlâ bakışlım…
yakınlar yasaktır belki hocam :) harikasınız tebriklerimke selam saygılar.