SON GEMİ
Sağanak, sağanak yağan yağmur selleri
Sürüklemedi mi , taşa kayaya çarparak. Taş gibi sert dolular sanki delercesine beyni Tipide, ayazda kurtulmadık mı birbirimize sarılarak. Umudumzu yitirdik mi göçükte, üzerimizde toprak Ne depremler yaşadık, kurtarmadık mı sevgimizi? Sonbaharda bir gazel dahi dökmedi aşkımız Temmuz sıcağında kavrulmadı bizim sevdamız Fırtınalarda alabora olmadık, ayazda karda donmadı yüreğimiz Şairler şiir yazmadı mı aşkımıza, kıskanmadı mı Mecnun Leylasız Sazlar bizi söylerdi, aşıklar sevmeyi bizden öğrendi Destan olup Dedem korkut anlatırdı yaşasa, yaşanır mıydı sevdasız Kurtlar-kuşlar selam durduğu, şiirler yazardı Pir Sultan Kaygusuz Yedi düel, ondört iklimde hala anlatılıyordu, aşıklar bize imreniyordu Aşkımıza mezarda çıkardı ölüler imrenerek, azrail kaygısız Gökyüzünde melekler, yeryüzünde şeytanlar sabırsız Bir küçücük imbat rüzgarına dayanamadı, öldüğünü kimse bilmiyordu Benden başka, bir de Tanrı... Duysa cihan doğmamış bebekler ağlardı Ben ağlamıyorum, sana kavuşacak zamanı, özler oldum mezarı Halbuki ben her gün ölüyorum, bilmem, birileri mi durduruyor zamanı Bir Aliza daha esti güneyden, sevindim, mutlandım, zaman tamam mı? Diriler şehrinde bir ölüyüm sensiz, Can alan bunu anlamaz mı? Senin yanına varmak için sabırsızım, bekliyorum o gemiyi hergün Kalksın diye. Belki son gemiyle olur klakacak ölüler şehrinde bugün... Ali BEKTAŞ/26 KASIM 2011- 01;00/Ankara |