Aslında bitiyordum içimde...
İçim içime sığmıyordu aslında,
kör bir bakışın ardına sığınmıştım, titrek omuzlarım gün be gün, çöküyordu... Aslında bitiyordum içimde... Sarsılan düşlerime boyun eğiyordu bedenim, an be an eğiliyordum, yıkıklığın alışkanlığı sarmıştı içimi, göçüyordum kendi kendime... Ne sevgiye asiydim ve de sevilmeye... Oysa, sadece bir bakışın etkisine, uzatıyordum boynumu, dağılırcasına titrek düşlerle... Sevmelerin perişanlığının acısına sarılıyordu bedenim... Kaç zamanımın acısıydın sen? İmkânsızın çaresizliği ile, sarmalandığım, sen ise, acımasızlığı sindirmişsin içine, bense hâlâ pişmanlığıma mahkum değildim... Ne zaman unutsam seni, o an yeniden doğuyorsun, oysa ben sarhoş bir aşık gibi hâlâ sallanıyorum... Mustafa Yılmaz |
sevgimle...