…Fakültesi!İsmiyle müsemma değil bu okul, Belki “Kâzip Fakültesi” olmalı. Adli barış, neresinde? Ara bul, Yoksa “hizip fakültesi” olmalı Buradan diploma alıp çıkarsa, Hukuk kavramına kurşun sıkarsa, Çıkarı uğruna, yakıp yıkarsa, “Hakka rakip fakültesi” olmalı. Hukuktan öndeyse, azgın gururu, İki paralıksa meslek onuru, Yokuşa sürerse, mutlak oluru, “Bir garaip fakültesi” olmalı, Fakire kralsa, zengine köle, Garibin evini, çevirir çöle, Sel suyu taşırsa, bataklık göle, “Kirle cazip fakültesi” olmalı. Sanmayın ki suyun gözü tıkanır, Kilisede, şarap ile yıkanır, Değil günah, canı bile çıkarır, “İlla rahip fakültesi” olmalı. Babasız bir anayasa ortada, Büyük değil, küçük balık oltada, Tavırları, kabalıkla sultada “Mutlak galip fakültesi” olmalı. Süslenmiş bürosu, görkemli masa, Deriden koltuklar, köşede kasa, Yasalar delinip, düşerse yasa, “İcra takip fakültesi” olmalı. Vicdanın sesini, duymaz kaçarsa, Hakkı gözetmeden, dava açarsa, Burnu sümük, ağzı salya saçarsa, “Yalan vacip fakültesi” olmalı. Mazlumun başında kasırga essin, Ki muhterem zatlar, kolayı seçsin, Yeter ki eline, bir fırsat geçsin, “Hacze kâtip fakültesi” olmalı. İçinde vicdanı göremiyorsa, Yalan defterini düremiyorsa, Haklıya hakkını veremiyorsa, “Özü gaip fakültesi” olmalı. Doğru yanlış, her davayı alırsa, İşin sonu haksızlığa varırsa, Kazan kaybet, kolay para kalırsa, “Mülke talip fakültesi” olmalı, Yaralıya neşter atmak revamı? Hâşâ bunlar efendimi, Mevla mı? Uzar gider önerimin devamı, “Bir acayip fakültesi” olmalı. 20.10.2011…Mustafa Yaralı |