ŞURAYA DİVAN DÜŞELİM!
Şuraya bir pencere koyalım, karanlıktı yaşadıklarımız son kertede
Hadi güzel çocuğum, sen de gel şuraya çimil, anlat bildiklerini! Şurada bir kapımız olsun mesela, evlerin ölgün ışığından kaçalım akşamları ara ara Şu çocuk şu kapıdan çıksın gayet meraklı bi de şu kadını koy şuraya, beni doğurmak için doğrulsun eğrilerinden Akşamları bakır gibi bir serinlik olsun şurası, Şu köşeden dostum gelsin, şuraya otursun bi güzel Sevinsin gönlümün gün yüzü görmüş gözü … Sen, iki gözüm, kadınım! Eteklerinden döküldüm şuraya çarçabuk Koş dersem koşacak dörtnala Hadi bizim beygiri de koy şuraya Eli gözü telaş içinde Cezayir’i koy Şu kadını mesela Şu eylem ustasını Fırsatını bulursan Şili’yi koy bi ara Bi de şu korkak yargıcı İkisi birden fırlamış gibi çiz gözlerini Daha beterini hak ediyor ya! ... Hadi, şuraya seni koyalım güzel kadınım! Böyle bitmez gibi duruyor gece yarısı önümde Bir şarkı koy essahtan, gitsin kulağımın derdi tasası Bir sen kal, bir de şu resim, şuracıkta ... |